Sıkça Sorulan Sorular

Taurin amino asite benzeyen ve aynı zamanda bir vitamin gibi vücut içinde rol alan bir besin maddesidir. Taurinin, göz sağlığı için retina gelişimini ve kalp kaslarının gelişimini sağlaması gibi vücutta birçok fonksiyonu vardır. Taurin, et ürünlerinin çoğunda doğal olarak bulunur, ancak değerleri oldukça düşük ve değişken olabilir. Köpeklerin aksine, kediler vücutlarında taurin üretemez, bu nedenden dolayı kediler, bu besini mamanın içeriğinden sağlamalıdır. Kedilerin besinsel ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilmek için, Çağatay tüm kedi mamalarında taurin kullanılmaktadır.

Bazı kediler, kuru mama daha uygun ve hesaplı olmasına rağmen yaş mamayı tercih edebilmektedir. Kedinize kuru mamayı ilk verişinizde, yaş mamanın içine az miktarda karıştırarak azar azar vermenizi tavsiye ederiz. Genelde kuru mama ile hiç beslenmemiş kedilere, kuru mamanın yapısı alışılmadık gelebilmektedir, bundan dolayı ilk denemede kuru mamayı reddederlerse endişelenmeyin. Ayrıca, kedinizi kuru mamaya alıştırmak için biraz ılık su ile yumuşatabilirsiniz, fakat bunu asla süt ile yapmayınız. Veya bir iki tane kuru mamayı ana yemekten önce, elinizle ödül olarak verebilirsiniz. Kediniz birkaç tane kuru mama yedikten sonra ana yemekte yaş mama ile karıştırarak verebilirsiniz. Kuru mama tek başına kalana kadar yaş mama ile karıştırdığınız kuru mama oranını yavaş yavaş artırabilirsiniz

Köpeklerimizin aksine, mamaların sindirilebilirliğini değerlendirmek için kedilerimizin dışkısının devamlılığını gözlemek her zaman kolay değildir. Tüylerinin durumu, hareket düzeyi ve kilo koruması , bize rehber olabilecek iyi göstergelerdir.

Kedilerimizin, yumuşak ve parlak tüylere sahip, hareketli ve canlı olması gerekir, vücutlarında iyi düzeyde, fakat aşırı olmayan kas ve yağ olmalıdır. Bunu değerlendirmenin basit bir yolu sırtlarını boydan boya okşamaktır. Sırt kemiklerini hissetmelisiniz fakat sivri ve keskin olmamalıdır.

Kuru mama, doğru bir şekilde formüle edildiği sürece, kediler tarafından ömürleri boyunca kullanılması tamamen uygundur. Kuru mama 40 yılı aşkın süredir piyasada bulunmaktadır ve herhangi bir probleme neden olmamıştır. İyi bir kuru mama, yetersiz ve düşük kalitedeki bir yaş mamadan kesinlikle çok daha iyi ve besleyicidir. Kuru mama kullanımı, kediler için özel bir problem olan diş sağlığı ve temizliği için de son derece faydalıdır. Ayrıca kuru mama, çoğu yaş mamadan daha pratik ve çok daha hesaplıdır.

Çağatay’ın tavuklu ve kuzu etli mamalarının tümü, kedilerimizin besinsel ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılayabilecek düzeydedir ve kedimizin günlük olarak ihtiyaç duyacağı, tüm besinleri sunmaktadır. Tavuk ya da kuzu etinden elde edilen mamalarının, hangisinin kedi için daha uygun olduğunu söylemek doğru değildir, Et çeşidinden ziyade, kedimiz için önemli olan mamanın kalitesidir. Ayrıca kedimizin farklı gıdalar alabilmesi için, problemsiz bir şekilde et çeşidini arada bir değiştirmek mümkündür.

Eğer mama besinsel olarak dengeli ve uygun kalitede ise, kedilerimizin, ömürleri boyunca aynı mamayı kullanmalarında hiçbir problem yoktur. Yine de bazı kediler, lezzet çeşitliliğini tercih edebilir. Bu durum kullanılan mamada herhangi bir problem olduğu anlamında gelmez. İyi kalitede bir mamanın, uzun vadede, kedide, herhangi bir duyarlılık ya da alerjik durum yaratması çok nadir görülen bir durumdur. Fakat yavru döneminde farklı lezzetlerdeki mamaları tatmış olan bir kedi genel olarak yaşamlarının devamında da değişik gıdaların beklentisi içinde olabilir.

Sedef ve egzama gibi cilt hastalıkları, kedilerde; beslenmeye, çevresel ve genetik etkilere bağlı olarak oldukça yaygın bir şekilde görülebilir. Dengeli olmayan gıdalar ile beslemek, fazla oranda tamamlayıcı gıdalar vermek ve belirli gıdalara karşı alerji veya hassasiyetler, egzamaya neden olan besinsel sebeplerin başında gelmektedir.

En yaygın olan besinsel hassasiyetler; buğday, sığır eti, süt ürünleri ve soya gibi gıdalara karşı görülmüştür, ayrıca suni renklendiriciler ve mamaların uzun süre dayanması için kullanılan koruyucu maddelere karşı alerjik durumlar da büyük ölçüde gözlemlenmiştir.

Tavuk ve pirince karşı hassasiyet nedeniyle egzama olduğuna dair iddialar olmasına rağmen, bu durum ispat edilmemiştir.

Egzamaların çoğu çevresel etkilerden kaynaklanmaktadır.

Sıcaklık ve mevsim değişiklikleri, parazit ısırıkları, temizlik malzemeleri, hormonlar, stres, polen ve enfeksiyonlar gibi çevresel faktörlerin hepsinin, deri ve tüy sağlığına önemli ölçüde etkisi vardır.

Ayrıca insanlarda olduğu gibi, bazı ırk ve bireylerin, farklı gen yapısı nedeniyle cilt problemlerine daha yatkın olabilmektedir.